fbpx

Gündelik Aktivizm ile Sınırları Bulanıklaştırmak

Yazar: Ece Sezen Bağcı

Aktivizm kelimesi birçoğumuz için sosyal değişimler amaçlanarak, kolektif yapılanmalarla yapılan; içinde politik ögeleri barındıran ve çoğunlukla ses getiren eylemleri akla getiriyor. Ancak aktivizm, temelinde değişimi ve dönüşümü amaçlayan tüm eylemleri kapsıyor. Bu değişim ve dönüşüm genelde toplumsal çapta geçerli gibi görünse de toplumsal ve politik her alan birey için var olduğundan ve bireylerin hayatlarını doğrudan etkilediğinden kişilerin bireysel hayatlarında da bu değişimlerin yansımalarını görmemek imkânsız. Toplum ve birey arasındaki bu dinamik, kişisel alanımızda aldığımız her kararın daha geniş bir alanda da karşılığı olmasına sebep oluyor. Bu yüzden gündelik hayatta farkında olarak veya olmayarak yaptığımız; kimliğimizden, hayat görüşümüzden ve deneyimlerimizden ortaya çıkan yüzlerce seçim, çevremizde de dönüştürücü bir etki yaratıyor. Bu noktada, ihtiyaç duyduğumuz ve kimi zaman sokaklarda beraber yürüyerek talep ettiğimiz değişimler için yaptığımız aktivizmi bir strateji veya organizasyondan uzak, bireysel ve nispeten sessiz bir biçimde hayatımıza dâhil etmek de mümkün.

Bu, aktivizmin “sıradan insanların” gündelik yaşamlarında, kendi doğrularına göre yaşayarak ve bunlar üzerinden kararlar alarak yarattıkları bir formu.

 Bizler de, toplumun yarattığı ve dayattığı kalıp yargıların, tanımlanmış sınırların ve düzenin içinde, bu sınırların dışına taşabilen eylemler ve değer yargılarımızla var olduğumuz her an bu gündelik aktivizmin bir parçası oluyoruz. Tabağımızdaki yemekten üstümüzdeki kıyafete; kurduğumuz ilişkilerden günlük rutin aktivitelerimize kadar birçok seçimimizle, bize öğretilmiş doğru ve normali sorguladığımız, süregelen düzenin yanlışlarını gördüğümüz veya bize tanımlanan sınırlardan taştığımız her eylem ve düşünceyle aktivizmi tekrar yaratıyoruz. Sadece kendi sınırlarımızdan taşmak ve kendi normlarımızı dönüştürmekle de kalmıyoruz; bu seçimlerimize evde, sokakta, ofiste ve hatta sosyal medyada tanık olan birçok kişi için ilham oluyor, soru işaretleri yaratıyor ve bir kelebek etkisi başlatıyoruz.

  Gündelik aktivizmin bir parçası olurken çoğu seçimimiz birer sembol haline geliyor. Alışverişte yanımızdan ayırmadığımız file torbalardan profesyonel hayata girerken vazgeçmediğimiz renkli saçlarımıza, topluluk içinde kullanmayı seçtiğimiz dilden ev işlerinde partnerimizle yaptığımız iş bölümüne kadar hayatımızın birçok parçasıyla kendi kimliklerimizi ve doğrularımızı ifade eden semboller yaratıyor ve bunlar aracılığı ile etrafımızla ilişkileniyoruz. Bu sembollerden en çok kullandığımız, en belirgin ve en değişkeni de kıyafetlerimiz. Giymeyi veya giymemeyi, seçtiğimiz kıyafetler bize özgü ve biricik birçok özelliğimizi içinde barındırdıklarından zaman zaman kimliklerimizi zaman zaman değer ve doğrularımızı yansıttığımız araçlar haline gelebiliyor.

Sadece ne giydiğimiz değil; satın alma, kullanım sıklığı, kullanım şekli gibi giyinme pratiği içindeki tüm kararlarımız gündelik seçimlerin dönüştürücü bir etki yaratma potansiyelini temsil ediyor.

Bu kararlar üzerinden; vücudumuzla kurduğumuz özgürleştirici ilişki, kimliğimizin normlardan taşan kısımları veya çevremize duyduğumuz sorumluluk bilinci gibi değerlerimizi ve deneyimlerimizi aktarmak ve görmek istediğimiz değişim zincirinin bir halkası haline gelmek mümkün oluyor. Biz, kıyafetlerin bireyler için yarattıkları bu dönüştürücü ve sınırları genişleten etkisini gündelik aktivizm olarak tanımlıyor ve kutluyoruz. Bir parçanın üretilmeye başlandığı ilk andan itibaren çıktığı yolculuk boyunca bu aktivizmi yaşatmaya ve süregelen alışkanlıkların ritmini bozmaktan ve düzeni sorgulamaktan çekinmeyen adımlar atmaya çalışıyoruz. Hayatımızın yadsınamaz bir parçası olan kıyafetlerin, zarar vermeden ve şefkatle üretilebildiği; bilinçli bir şekilde satın alındığı; bedenlerimizle kurduğumuz ilişkide yıkıcı ve kısıtlayıcı değil, özgürleştirici ve yapıcı bir rol oynadıkları bir gelecek hayal ediyoruz.

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

©2024 Atolye Ren Topluluk Platformu

Gizlilik Politikası

Bizimle İletişime Geç

Gönderiliyor

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?